24 Mayıs 2021 günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlandı.
YAZIYA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ
Kademeli Normalleşme Tedbirleri Genelgesi’ndeki önlemler üzerine konuşulacak çok şey var.
Önemlerin çalışanlar açısından çalışma saatleriyle ilgili ortaya çıkardığı sonuç gözlerden kaçıyor.
Genelgeye göre en uzun çalışma süresi, online market ve yemek siparişi çalışanlarına tanımlanmış. Haftada 7 gün, 07.00-24.00 saatleri arasında evlere servis şeklinde çalışabilecekler. Günlük 17 saat çalışma izni olan bu kesimde günlük 12 saatin altında çalışan var mıdır, bilmiyorum. Haftalık izin kullandıran, çalışma izni verilen süreyi vardiyalara bölen insaflı işveren veya yöneticiler varsa ne mutlu…
İŞ BARIŞINI DA BOZUYOR
Kamu kurumlarında uygulanmakta olan 10.00-16.00 saatleri arası çalışma ile esnek çalışma uygulamasına devam ediliyor. Kısaca kamu günde 6 saat çalışacak. Ancak her kamu çalışanı değil!
Bulaşmayı azaltmak için alınan bu önlem aslında kamu kurumlarında tam da bulaşmaya özel fırsat yaratıyor. Kamu kurumlarında işlerin tümü, 8 saat yerine 6 saate sıkıştırılmış durumda. Üstelik esnek çalışma adı altında, çalışan memur sayısı da azaltılınca vatandaşın kapalı alanlarda bekleme süresinin uzaması kaçınılmaz olmaktadır.
Kamu hizmetlerinin yaygınlığı ve çeşitliliği düşünüldüğünde tüm kamu çalışanlarının esnek çalışması da olanaksız. Bu nedenle esnek çalışanla çalışmayan arasında ücret adaleti sağlayacak bir düzenleme yapılması zorunludur. Ücret eşitsizliği yaratan esnek çalışma iş barışını da bozmaktadır.
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Çalışanların işyerine ulaşım sorunu da unutulmamalı. Ulaşımın yaya yapılabildiği küçük kentlerde sorun yok. Sorun büyük kentlerde yaşanıyor. İşe gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda olan tüm çalışanlar sabah 10.00’dan önce ve akşam 16.00’dan sonra kaçınılmaz biçimde yığılma oluşturuyor.
Toplu taşımada yığılma yaşanan saatlerin gün içerisinde yer değiştirmesi, ancak yığılmanın önlenememesi gibi bir sonuç doğmaktadır. Toplu taşıma araçlarının yüzde 50 kapasite ile çalışacağı ise kâğıt üzerinde kalan bir dilek gibi. Geçmişte karşılaştığımız, 17 kişilik minibüsten 25-30 kişinin indirildiği, şoföre ceza yazıldığı haberlerini yeniden görüyor gibiyim…
ÇALIŞANLARI KORUYACAK ÖNLEMLER NASIL OLMALI?
Pandemi ve sonrasına yönelik en temel önlem yasal çalışma süresinin günlük 6, haftalık 30 saate düşürülmesi olmalıdır. Pandemi şartlarında, özel koruyucu ekipmana ek olarak maske ile 8 saat çalışmak insanca değildir. Uzayan çalışma süreleri, alınan önlemlerde gevşemeye ve dikkat dağınıklığına neden olmakta, verim düşmekte ve işyerinde bulaşma kolaylaşmaktadır.
Vardiyalı çalışılan işyerlerinde, yapılacak yasal düzenleme ile 6 saatlik 4 vardiya uygulamasına geçilmelidir. Vardiya başlangıç saatlerinin farklı olması, aynı anda işe gidip gelen insan sayısını azaltmak için gereklidir. Toplu taşımadan sorumlu belediyelere hangi vardiyada kaç çalışan olacağı bildirilmeli, belediyeler de aynı anda işe gidip gelen insan sayısını en düşük düzeyde tutacak şekilde işyerlerinin vardiya başlangıç ve bitiş saatlerini planlamalıdır.
Fazla çalışma yapabilmek için mutlaka toplu ulaşımdan sorumlu olan belediyelerle bağlantı kurulmalı, planlamalarını gözden geçirmeleri sağlanmalıdır. Kamu kurumlarının açık kalma süresi uzatılmalıdır.
Kamu kurumları en az 10 saat açık kalmalı, bu 10 saat içinde iki tane 6 saatlik çalışma süresi belirlenerek, her memur haftalık 30 saati tamamlayacak şekilde bu 6 saatlik dilimlere dağıtılmalıdır.
DOĞRU VE EKSİKSİZ BİLGİ
Aynı işi yapan 2 kişi aynı anda zorunlu olmadıkça çalıştırılmamalıdır.
Kamu kurumlarında randevu sistemi yaygınlaştırılmalı ve buralarda bekleyen vatandaşların yığılması önlenmelidir.
Kamuda günlük 6 saatin üzerinde çalışmak zorunda kalacak memurlara da ücret adaleti sağlayacak bir düzenleme hemen yapılmalıdır.
Salgın Türkiye’de 14’üncü, dünyada 18’inci ayını doldurdu. Pandemi sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Bakış açısını değiştirmek zorundayız. Tutuculuk ve hatalar yalnız birilerinin hastalanıp ölmesine neden olmuyor. Aynı zamanda birçok esnafın ve yanında çalışanın yaşadığı yıkımı da büyütüyor.
Yakınlarımızı korumak ve toplumda yaşanan sosyoekonomik yıkıma engel olabilmek için öncelikle bize en doğru bilginin eksiksiz verilmesini sağlamak zorundayız…
DR. BİRGİ TUNA
GENEL SAĞLIK İŞ SENDİKASI MERKEZ DİSİPLİN KURULU SEKRETERİ